29 Kasım 2013 Cuma

Dracula Lupus'un geri dönüşü

Sevgili Lupus;

Bu bloga uzun süredir el sürmemişim çünkü seni tamamen unutmuştum. Sandımki hayatımdan tam anlamıyla çıktın ve bir daha hiç geri dönmeyeceksin ve senin varlığın sadece doktorla genel kontrolleri gerektiricek. Öyle olmadı!

Birden tam ne olduğunu anlamadan tüm parmaklarım şişti ve inanılmaz bir acı kendini gösterdi. Sonra ateş vs vs... Ne şimdi bu? Ben bunu atlatırım, işime gücüme devam, varlığını kabul etmiyorum desemde hergün biraz daha acım arttı. Parmaklarım artık iyice şişti doktora gitmeye karar verdim. Tabii doktorun tek önereceği yol kortizon iğnesiydi. O an o kadar ağladımki kendimi yenilmiş hissettim. Evet ağlamamın nedeni biraz da korkuydu ne olacak korkusu ama daha çok lupusçum sana yenilmekti. Birde o kadar lanet bir hastalıksınki nereyi neden tuttuğun belli olmuyor herşey kafana göre yapıyorsun. Senle tam barışmışken yine nefret eder oldum. Başıma bana birşeyler anlatmak için geldiğini düşündüm hep. Başta iyiydi çünkü İstanbul'u ya da Barcelona'yı ve stressli hayatımı senin gibi bir neden olmasa bırakmazdım. Urla'ya yerleşip daha sonrasında Ezgi Pilates'i kurmazdım. Şuan sahip olduğum hiçbir şeye sahip olmazdım kısaca....

Şimdi neden geldiğini anlamadım, herşeyin farkındayım gibi ama yine mi yanlış yapıyorum? Yoksa sen yanlış yapmayı gerektirmeden kendi kafana göre mi takılıyorsun?

2 hafta önce ilk doz kortizonu vuruldum sonra herşey normale döndü sandım. İyileşmiştim hayatıma geri döndüm. 3 gün önce ağrılarım yine başladı bekledim bir umut kendi kendine geçer diye ama geçmedi dün 2. dozuda vuruldum. Kendimi yine başarısız hissettim sana karşı. Çünkü ilaç almadan seni atlatacağıma o kadar emindim ki!! Yine ağladım. Kendimi bıraktım gibi oldu ama bu sabah yine bir umutla kalktım. İşimi tatil ettim kendime vakit ayırıyorum hadi bakalım!

Şimdi senden isteğim haplara geri dönmeden beni bırak git. Daha çocuk istiyorum ben ya! bi git gerçekten :) Ben anlıcağımı anladım stress yok gerektiğinden herşeyi her zaman bırakabilmem lazım özellikle iş konusunda tamam :) Başarılarımla ve başarısızlıklarımla Lupusumla ve Lupussuzluğumla kendimi seviyor ve onaylıyorum ben :)) Lalecim bu yazıyı okuyosan bu sana :)


Bütün Lupuslu hastalara: cidden insan kimse beni anlamıyor dünya kötü hayat kötü falan demeye başlıyor. Kimsenin anlayacağı bir durum da değil her an hangi organımı mafedicek diye düşünerek yaşamak ama en azından herkes anladığı kadar yardım etmeye çalışıyor. Ben dünyayı ve hayatı seviyorum napalım bu da geldi geçicek! Birde bitkisel yöntemleri araştırmaya başlıyorum yine
ve umarım bloguma daha sık yazıcam. Çok öpüyorum herkesi!

Sevgili Lupusum seni de öpüyorum ama bu veda öpücüğü :)