27 Ağustos 2016 Cumartesi

Yol uzun :)

Sevgili Lupus,

Kendini keşfetmek öyle hemencecik bitmiyor yol uzun :) Şimdi de "Varoluş süreci" diye bir kitaba başladım. Bu kitapların ortak özelliği duygunun üstünü örtüp pozitif takılmak yerine duygunun içine gidip ne var ne yoksa çıkarıp sonra yola devam etmek. Ben yıllarca herşeyin üstünü örtüp sadece pozitif olmaya odaklanmıştım. Bu kısa süreli çok güzel işliyor ama uzun sürede kontrol edemediğim bir durum olduğunda o bastırdıklarım daha kötü bir şekilde çıkıyordu. Benim de değişmem zor oldu bu yönde. Hatta ilk başlarda duygudan kaçmayıp içine girmekten çok korktum ama zaten o orda bir yerlerde duruyordu istediğim kadar üstünü örteyim :) Sonuç hala çalışıyorum. Bu kitap 6 hafta sürüyor. Şimdilik birinci haftasındayım 15 dakika sabah akşam nefes egzersizi. Bu nefesleri yaparken de "Şu an önemlidir" diye geçiriyorum zihnimden. Olay bu :) 2. Haftada neler olur bilemiyorum.

Dispenza Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak kitabını hala şiddetle okumanızı öneririm. Çok değişik süreçlerden geçtim o kitapla. Sanki yaşadıklarım rüya gibi hala :) O meditasyonlara kıyamıyorum arada onları da yapıyorum. Zaten o artık hep hayatımın içinde bana çok güzel yollar sundu. İlk defa kendi değerimin farkındayım ve cidden seviyorum kendimi :) Zaman zaman sarılıyorum bile kendime o derece :)) Bütün o bastırdığım beni yıpratan korkularım değiştiremeyeceğimi düşündüğüm düşünce kalıplarının içine girip geçtim çok rahatlatıcı. Bu kitapta neler yaşayacağım çok merak ediyorum.

Biliyorum birçoğunuza bunlar saçmalık geliyor da kedimizi keşfetmeden hayatın koşuşturmacasına kapılmak daha büyük saçmalık. Bu dünyada biz varız ve keşfedilmeyi bekliyor zihnimiz, kalbimiz. Yardım çağrıları yolluyor zaman zaman ama biz görmezden geliyoruz. İşte ben artık o yardım çağrısını duydum ve çok şanslıyım ki hiçbir şey için geç değil. Şimdi kendimi keşfetmeye, çözmeye, anlamaya, sevmeye, değer vermeye özen gösteriyorum ki bundan sonraki yaşamımda tam hissederek yaşayayım :) Bugüne kadar tam hissetmek için hep birilerine koştum, birşeyler başardım, şehir hatta ülke değiştirdim, çok saçma olsa bile alışveriş yaptım, saç kestirdim, kavga çıkardım. Şimdi bunlara ihtiyacım olmadan bir bütünüm... Tavsiye ederim. Sevgilim da yaptı bu süreci ve cidden ilişkinin gidişatı değişti. Kavga ettiğimiz durumlar kalmadı bir şey yaşadığımızda temeline gidip bakıyoruz ve kızmıyoruz birbirimize. O kendinden sorumlu ben kendimden. Tam iki insan bir olunca iki tam oluyor. Hastalıklı bir ilişkide iki yarım bir tam edip birbirini yiyor. Ben bugüne kadar böyle kavgaların dramaların olduğu ilişkiler yaşadım, bundan beslendim de ama şimdi gerek duymuyorum ne kadar özgürleştirici bir duygu. Minnettarım sana evren tüm bunları bana gösterdiğin içim ❤️

4 Ağustos 2016 Perşembe

Kabulleniş

Sevgili Lupus,

Nasılsın? :) Gerçekten nasılsın? Seni bir tanımak istiyorum nesin ne değilsin keyfin nasıl? Hangi duygularla hangi noktama nasıl saldırıyorsun falan böyle şeyler öğrenmek istiyorum hakkında. Okuduğum kitapların hepsinde organlarımızda geçmişten gelen duygu birikimlerimiz olduğunu öğreniyorum. Az çok biliyorum senin nasıl başladığını bana ne öğretmek için geldiğini falan... Bayağı da yol aldım bu duygusal yolculukta ama hala öğrenmem gereken birşeyler var hep olacak biliyorum. Sadece artık daha bir güveniyorum evrene, kendime vs vs. Çok korktuğum oluyor ateşimin çıktığını hissettiğim dakikalar ama sonra resmin dışına bakıyorum gözlemliyorum hangi koşullarda yapıyorum bunu kendime ve bir cevap geliyor. Geldiği an o yaşadığım duygu daha çıkmaya başlarken yakalıyorum değiştiriyorum :)



Karmaşık geldi değil mi? :) Aslında o kadar uçuk fikirler değil bunlar. Bilincimiz, egomuz "Ay saçmalama ya, öyle şey mi olur? Bal gibi hastayım ben! Ölebilirim bile bak kızdırma kafamı!" diyor. Bunları kendi bilincimden biliyorum. Ay bir susmadı bir dönem vır vır vır. Hiç motive edici değildi. Sonra dinlememeyi öğrendim onu. Ara ara panik anlarımda,  korktuğumda yani aslında tehdit hissettiğim durumlarda egom yine devreye girip konuşmaya başlıyor vır vır  ve fark etmem belki bir günümü alıyor. Bir günü nefesimi tutarak, panikleyerek, ellerim terleyerek geçiriyorum sonra ay ne yaptım ben diyip bir meditasyon patlatıyorum. Hop aydınlanış :) Dalga geçiyorum biliyorum ama sizde geçin bu durumla, cidden yoksa hayat boyu ne yaparız? Hep depresif  hep ağlak? Hayat mı geçer? Geçmez :)

Basit olan noktaya dönersek: Bilinç altımızda duygular biriktiriyoruz. Korkular, suçluluklar, üzgünlükler, güvensizlikler ve hayal kırıklıkları... Sonra bunların organlarımızdaki etkileri var. Öğrendiğimiz için de bu duyguları vücut artık bırakmak istemiyor. Hatta o kadar bağımlı hale geliyoruz ki egomuzu beslemek için o duyguları yaşayacağımız olayları hayatımıza çekmeye başlıyoruz. Örneğin Suçluluk duygusu, miyomlarımın nedeni olduğunu öğrendiğimden beri çalışıyorum. Bu bana çok eskilerden gelen bir duygu ama ne kadar çabalasamda bu duygudan kaçamıyordum. Sonra  durumdan kaçmadan izledim. Kavga sonucu kendimi suçlu hissettiğim için kavgayı tetiklediğimi gördüm. Sonra baktım bu bir döngü her seferinde aynı yere geliyorum. Bir fark yaratmaya karar verdim, izledim. Gerçekten olay değişti. Çözülme yaşadım. Bu sadece bir nokta daha geçmem gereken yüzlerce yol var. Hemen olmayacağının da farkındayım ve benim kadar sabırsız bir insansanız en zor kısmı beklemek :) Sonuç ben ameliyata ikna olmuşken miyomlarım yok olmadı hayır :) Ama kendi doktorum ameliyat olmama gerek olmadığını ne kadar büyüselerde operasyon geçirmeyeceğimi ilaçlarla yardımcı olacağını söyledi. Daha bir mucize gerçekleşmedi ama benim bu miyomlarla gönlümce uğraşacak rahat rahat vaktim var :) Sonunda bir değişim olursa ne mutlu olmazsa da her zaman söylediğim gibi canım sağolsun :) Denemeden bilemem.

Lupus seni de gözlemliyorum canım merak etme. Nedir ne değildir duygularıma bakıyorum. Kalbimde bir yerlerde seninde gitme vaktini kabul ettim. Beklemeye razıyım bugüne kadar hep güzel yerlere gitti yolum. Seni suçlayıp dursam da bugün bu insan olmam senin sayendedir. Savaşmıyorum öğrenmem gerekeni öğrenmeye çalışıyorum cidden. Dikkat ediyorum kendime :)

Sevgiler :)