18 Haziran 2010 Cuma

İlk tanışma



İlk tanışmalar güzel olur sanırdım ama benim Lupus ile ilk tanışmam pek güzel değildi. Hayatımı değiştirme kararı alıp İstanbul'a gelmiştim. Cihangir'de bir işe başlamıştım. İşe sadece iki gün dayanabildim ve ani ateşlenmeyle Lupus ile tanışmam bir oldu.

Hikayeye biraz başından başlamak lazım. Ben geçen Temmuz ayında, bir yıl Barselona'da yaşadıktan sonra mezuniyetimi tamamlamak için Türkiye'ye döndüm. Oldukça stresli günlerin ardından mezuniyetimi tamamladım. Bir yandan da Barselona'da bir master programına başvurmuştum. Kabul edildim ve gitmek için hazırlıklara başlamıştım. Gitmeden genel bir kan tahlili yaptırmak istedim. Kan tahlillerim çıktı ilk önce tiroit hastalığım olduğunu öğrendim. Sonrası zaten hep hastalık... 

Tahlilleri aldığım gün pek önemsememiştim tiroit o kadarda önemli bir hastalık değildi ama sonra başka şeylerde çıktı ve ben 9 ay İzmir'de ailemin yanında kalmak zorunda kaldım. Aslında bu zorunluluk hoş bir tatil oldu benim için. 9 ayın sonunda çevreden "EE ne yapacaksın artık?" sorularından bunalmaya başladığım için ilk önce master programlarına baktım, sonra dedim ki İstanbul'a gidip biraz çalışayım sonra da karar veririm hangi ülke ya da şehirde olacağıma. Bu sırada birkaç yere başvurdum ve en sonunda cevap almaya başladım. İstanbul'a görüşmeler için gittim. Bu sırada da bir iş teklifi daha aldım eğer diğer beklediğim iş olursa bunu bırakacaktım. Çalışmaya başladım her şey güzel gidiyordu ama sadece 2 gün. 2. günün sonunda eve bayılacak gibi geldim yatağa attım kendimi. Arkadaşımın annesi eve geldiğinde beni yatakta ateşli bir şekilde buldu. Gece  hastaneye götürmeye çalışmalarına rağmen gitmedim. Sadece ateşimin düşmesini bekledim birşeyler yiyerek ilaç aldım. Bana göre ya üşütmüştüm ya da geçirdiğim ameliyatta bir sorun vardı. Hemen İzmir'e dönmeyi düşündüm. Ertesi günü iş görüşmem vardı ve ben kendimi çok iyi hissediyordum. İş görüşmesine gittim her şey iyi geçti 1 Haziran'da yeni işime başlayacaktım o zamana kadar 2 haftamı İzmir'de geçirebilecektim. İzmir'e döndüm İzmir'de de 1 günü hiç hatırlamıyorum çok ateşim çıktı yataktan kalkamadım. Ertesi günü ilk kendi doktoruma gittim ama ameliyatımla ilgili bir şey yoktu. Daha sonra bir dahiliyeciye gitmem gerektiğine karar verdik ve babamın arkadaşına gittik. Hemen birkaç kan tahlili yapıldı ve bir akciğer filmi çekildi. Akciğer filmim normaldi. Ertesigün kan tahlillerim çıktı ve babamın arkadaşı benim Lupus teşhisimi koymuş oldu. Babamın arkadaşı olmasaydı bu iş daha çok uzardı bundan eminim çünkü daha önce Romotolog'a gitmiştim ve kan tahlillerimde "ANA pozitif" görülüyordu ve yanaklarımda kelebek şeklinde kızarıklık vardı. Bunları gören romotolog bana başka testler yaptırmamış ve 6 ay sonra gel demişti. Ben de herşeyin normale döndüğünü ve hayatıma başlayabileceğimi düşünerek İstanbul'a gelmiştim.

İlk teşhis kondu hemen çevreden Profesör araştırıldı ve ben bir tanesine gittim. Her şey çok hızlı oldu ben daha Lupus'un ne olduğunu bile bilmiyordum ya da ne kadar ciddi olduğunu. Gittiğim üniversite doktoru orada da testlerimi tekrarladı ve bana hayatıma devam edebileceğimi söyledi. Dikkat etmem gerekenlerin bir kısmını öğrendim ve bir reçeteyle doktordan kafam karışık çıktım. Bu hastalığın öldürebileceğini ama rahat olmam bekleniyordu benden. Kafam gerçekten karışmıştı. Öldürücü bir hastalık olduğunu söylemek bu kadar kolaymış gibi bir yandan da benden sakin ve rahat olmamın beklenmesi. Sanırım herkes delirmişti. Bana günde iki tane bir hapa başlandı. Bundan önce kimse retina kontrolü olmamı söylememişti ama ben internetten okuduğum bilgiler sayesinde retina kontrolümü ilaca başlamadan yaptırdım. Sonrasında işe başlayacağım günü ailemin yanında sakin sakin beklemeye başladım. Bu sırada internetten saçma sapan yazılarak okuyarak felaket teorileri kuruyordum. Eğer yeni öğrendiyseniz sizde hastalığınızı benim gibi okumayın bırakın sizin yerinize birileri okusun size olumlu yanlarını söylesin :) Benim ailem sağolsun özellikle ablam benim için bunu yaptı. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder